29 Eylül 2010 Çarşamba

Ankara Dönüşü :/


Ankaraya çarşamba akşamı gittik, yağmurlu sokaklar ışıl ışıl bir şehir olarak karşıladı bizi. Şehre girdiğim andan itibaren içimi bi ferahlık kapladı desem abartmış olmam.. özlüyorum ya çok özlüyorum... ara ara iyi halt ettin bu kararı vermekle diye kendime bi dolu saydırıyorum,
-neymiş efendim akademisyen olacakmışım, kuzum senin neyine akademisyenlik, köşeleri aç/kart kurtlar kapmışken, bu ülke de bilim falan hikayeyken sen kim oluyorsun da yollara düşüyorsun- amann akşam akşam yine
sinirimi bozmadan tırışkadan matruşka yazımı yazayım...
Çarşamba akşamı karşıladı bizi anneciğimin güzel kolları. Perşembe günü alışveriş işlerini hallettik, eve yeni perdeler aldım bi ara çekip ekleyeceğim. Oturma odasına siyah- kırmızı konsepti uygulamaya karar verdim de. Kanepelere de zebra desenli kadife örtüler aldım. Geriye bi tek halı kaldı.. Son haline getirince onu da fotolayacağım.
Neyse ne diyordum cuma akşamı da kına oldu, çok eğlendik ama baya yorulduk ertesi gün 3'de nikah, 7'de de düğün oldu, düğüne pilimiz bitmişti artık, gece nasıl sızmışız anlatamam. Sabah da 10-11 gibi yine düştük yola, 4 falandı işte evdeydik. Akşam 8 gibi de el mahkum oturdum sunu çalışmaya. Ama o yorgunluğa inanın resmen süründüm. Neyseki pzt günü konuşmam oldukça güzel geçti, baya beğeni aldı. Bugün de çalıştyaın ikinci kısmını hallettik ve bitirdik. Bu çalıştay vasıtasıyla bi kaç kişiyle de arkadaş oldum, fena da olmadı bakalım umarım görüşmeye devam ederiz.

Bu arada saçlarımı kestirdim yine istediğimden daha kısa oldu ya deli olucam. Bi de boyattım, kızıl kahve bişi oldu. Benden haberler şimdilik bu kadar dostlar, öpüyorum yanaklarınızdan :xxx

Çalıştay sonrası bi oh çekerken :)

21 Eylül 2010 Salı

Çokk sıkıştım yaa!

Yine iki ayağım bi pabuca girdi. Eşimin kardeşinin düğünü var haftasonu ve cuma da kınası. Tabiki Ankara'da. Biz de yarın akşam gidicez inş. Hem Ankara'da halletmem gereken işler var hem de alışverişe çıkmam gerek. Bu arada eşimin minik yiğeni bu yıl okula başladı, çocuğa telefonda bi dolu ümit verdim okula başlama hediyesi getiricem diye, ama gelin görün ki burada güzel bişi bulamadım. Perş. günü alışverişi halledip cuma sabahtan kuaföre gitmeyi planlıyorum.Akşam da kına var işte.

Buraya kadar "ee ne var ki sıkışacak " dediğinizi duyar gibiyim, ama iş bu kadarla kalmıyor asıl sıkıntı pzt günü üniversite geneline açık bir Çalıştayda konuşmacıyım, bunu da daha dün öğrenmiş bulunmaktayım!. Sunacağım konu da oldukça ağır ama ilgi çekici bir konu "Göğüs kanseri kök hücreleri,özellikleri ve markerları" . . Grubun en spesifik konusu bende. İngilizce hazırlayıp sunacağız. Zaten üniversitede yeniyim, ee konu da kasıcı, ha bide araya düğün hengamesi giriyoo vala napcamı şaşırdım,kasıldım, gerildimmm...
Bana bol şans dileyin dostlar, en iyisi ben makaleleri okumaya sunuyu hazırlamaya başlayayım, OF POF AFRA TAFRA :@


7 Eylül 2010 Salı

Bayrama 1 kala,Yuppi!!!

Aslında şimdi gidip valiz hazırlamam gerek ama çok üşeniyorum, keşke parmaklarımızı şıklatsak ve şıp die hazır olup kapının yanındaki yerini alsa valizler :D


Bir Ramazan ayını daha geride bıraktık, tutuyoruz veya tutmuyoruz ama eminim hepimiz Ramazanın şehirlere getirdiği huzuru, güzelliği hissedebiliyoruz. Dostlarla veya aileyle birlikte yapılan bir iftarın yerini de bu ayda hiç bir şey tutmuyor, bunu şimdi daha iyi anlıyorum çünkü Kayseri'de kimsemiz yok, ediyle büdü şeklinde geçirdik ramazanı, tek bir miafirimiz oldu, babamın bir arkadaşı eşiyle iftara geldiler tabi biz de onlara gittik. Hmm mis gibi anne yemekleri, süperdi doğrusu. (annemi özledim yaa:/ ). Neyse duygusallığa gerek yok çünkü inş. yarın öğleden sona Ankara'ya gideceğiz, bayramı orda geçirip referandum için döneceğiz.


Kıssadan hisse: Şeker bayramını eskiden şekerlerden mütevellit severdim, şimdi ailemden ve tabiki şekerlerden dolayı daha çok seviyorum!!!


Kayseri'den bir Ramazan hatırası olsun dedim sizlere ve aşağıdaki fotoyu ekledim.Laf aramızda bunu çektirirken fakülteden biri görecek de rezil olucam diye üç buçuk attıysam da blog okuyucusunun keyfi daha önemli olduğundan bu riski göze aldım ;D


Bu ara ne giydim? Part 1.


Aslında sevdiğim bloglarda görüyorum ne giydim köşesini. Ama hafta içi bi gün çok sıkılınca telefonun kamerasına yapışıp çektim bişiler ve dedim ki bizim bey lig tv ye üye oldu yakında maç izlicem die nasıl olsa tutturur ben de sıkılmak yerine bloga yazarım..nası iyi demişim dimi :P
Bu arada yukarıdaki foto benim fakültedeki odamdan.






Yusufçuk kolyem eşimin geçen yılki evlilik yıldönümü hediyesi,hala severek takıyorum..







O kadar gladyatör tip sandalete taktıktan ve hem Ankarada hem Kayseri'de baktıktan sonra ıhh olmadı deyip Antalya'dan yanda gördüğünüz bu kibar ayakkabıyı aldım. Çok memnunum oldukça rahat ve şıklar.





Bluzumu Sosyeteden aldım,çok seviyorum kumaşı hafif likralı ve buruşmuyor,terletmiyor.

Eteğimi Mango'dan almıştım 2 sene falan oluyor, deli ucuza almıştım hem de 7.900 dı yanılmıyorsam. Optimum, Ankara'da bizim eve 5 dk olduğundan her hafta Mango Outlete ne gelmiş nolmuş takip edebiliyodum tabi ve deli gibi alışveriş yapıodum. Alıp da giymediğim bi dolu parça dolap beklıo desem yalan olmaz vala. Saatimi İngiltere'den aldım, yüzüğüm de bizim evlilik yüzüğümüz. Aslında evlenirken el yapımı ağır bişi almıştık ama ben çabuk sıkıldığımdan 3. senenin sonunda değiştirdik.