17 Aralık 2012 Pazartesi

Hediyeleşme yarışı yoksa görgüsüzlüğü mü demeliydim?

Herkese merhaba,
Yeni yıl yaklaşıyor benim de içimi bir sevinç kaplıyor.
Gerçi bu yıl süsleme işine hala giremedim, aslında o moda da henüz girmiş değilim.
Malum bu yıl da yılbaşı zamanı yurtdışına çıkma hayalim suya düştü..mırık :/

Neyse efenim, yeni yılın yaklaşmasıyla bir hediyeleşme trafiği de başladı.
Ben yılbaşında rengarenk, neşeli,eğlenceli yükte ağır pahada hafif şeyleri severim.
Mesela bir kupa, müzik kutusu, renkli pofuduk terlikler, kardan adam ya da noel baba temalı süs eşyaları,fuar usulü takılar vb. beni mutlu etmeye yeter de artar bile...

Ama bu sene görüyorum ki hediyeleşme amacını aşmış, kim daha pahalı bir hediye alabilir yarışına girilmiş ki, bu durum bende " yaz tatilindeyken tatil köyünde insanların kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırdıklarında yaşadığım mide bulantısını oluşturdu, dolu dolu tabaklar, itiş kakış insanlar, dökülen yemekler, gerçekten insanlığımdan utanmıştım,  2 gün doğru düzgün bir şey yiyememiştim".İşte şimdi de aynı hissiyatla doluyum.

Örnekse;
Biz de yeni arkadaş grubuyla çekiliş yaptık, bir de üst limit koyduk, kimse ....tlyi geçmesin diye.
Ancak limit amacını aştı sanki o kadarlık bir şey almak zorunluymuş ta almayan küçük düşermiş gibi bir durum oldu. Aslında mebla önce daha düşüktü lakin biri kendisine çıkanı arayıp " 50 tlye sana ne alabilirdim ki o yüzden ben de 100 tlye çıkarttırdım" diyecek kadar görgüsüzmüş, hem sürprizi bozmuş hem de ben 100 tllik hediye alıcam diye söylemiş. cık cık cık :///
Sonra bi başkası ekranlarda ".. hanım size hediye aldım, haa ben asla ucuz şey almam, aklınızda kalmasın yani hep pahalı şey alırım deyip,paketin birini açan spikere ...hanım orada 2 kolye, bir bilezik ve 1 anahtarlık" var diye çiğ çiğ söylemekte..

Bu arada ben de kime çıktığımı ve bana ne aldığını şimdiden biliyorum, gerçi hediyesi güzel ama dediğim gibi hediyeleşmenin tadı da sürprizi de kaçmış bence...

Hiç yorum yok: